0552 558 06 96
Kocatepe mah. Bayındır 2 Sk. No:51/8 Çankaya/Ankara
Miras Hukuku Nedir?
blog img

Miras Hukuku Nedir?

MİRAS HUKUKU

 

  1. MİRAS HUKUKU NEDİR?
  2. YASAL MİRASÇILAR KİMLERDİR?
  3. MİRAS PAYLAŞMA İÇİN NASIL VE NE ZAMAN DAVA AÇILIR?
  4. MİRAS NASIL PAYLAŞTIRILR?
  5. MİRAS DAVALARINA HANGİ MAHKEME BAKAR?
  6. MİRASTA SAKLI PAY NEDİR VE KİMLERİ KAPSAR?
  7. MİRASTAN MAL KAÇIRMA DURUMRUDA NELER YAPILIR?
  8. VASİYETNAMEYE GÖRE MİRAS NASIL PAYLAŞTIRILIR?
  9. MİRASÇILIKTAN ÇIKARMA NEDİR?
  10. REDDİ MİRAS NEDİR?

 

MİRAS HUKUKU NEDİR?

Miras hukuku, vefat eden gerçek kişinin para ile ölçülebilen hak ve borçlarının, yani malvarlığının kimlere hangi oranda ve hangi şekilde aktarılacağını düzenleyen hukuk kurallarından oluşmuş bir hukuk dalıdır.

 

YASAL MİRASÇILAR KİMLERDİR?

 

Miras sahibinin vefatı üzerine, sahip olduğu tüm mal varlığının bir bütün halinde geçtiği kişi ya da kişilere mirasçı denmektedir. Hukukumuzda iki çeşit mirasçı vardır: yasal mirasçı ve atanmış mirasçılar. Kanuni mirasçılar yasa gereği mirasçı olan ve yasada gösterilen kişilerdir. Atanmış mirasçı ise miras bırakanın vasiyetname ya da miras sözleşmesi ile tayin ettiği mirasçılardır.

 

MİRAS PAYLAŞIMI İÇİN NASIL VE NE ZAMAN DAVA AÇILIR?

Öncelikle, Miras Davası bu davanın muhatabı olan tüm taraflara tebliğ edilir. Bunun için ilk iş olarak mirasçıların belirlenip ikamet adreslerinin tespit edilmesi süreci ilk adımdır. Davaya müdahil olan tüm bireylere tebligat yapılır, eğer aralarında vefat etmiş olanlar varsa hak sahibi olacak yeni kişilerin de tespit edilerek bilgilendirilmeleri gerekir. Vefat etmiş olan murisin mal tespiti yapılarak sahip olduğu mal varlığından herhangi bir şekilde devir yapılıp yapılmadığı, mirasçıların ne kadar pay alacakları, yasal mirasçıların tespiti, miras reddinin olup olmadığı gibi konu başlıklarının belirlenmesi gerekir. Yasaya göre öncelik murisin bıraktığı miras yakınlık derecelerine göre paylaştırılarak dağıtımı yapılır. Eşi ve çocuklar, anne ve baba ile diğer akrabalar yakınlıklarına göre pay alırlar. Hısımlıktan doğan yasal mirasçıların tespitinde zümre sisteminden yararlanılır. Zümre Sistemi, bir kişiden üreyenlerin, o kişiyle birlikte meydana getirdiği hısımlık topluluğudur. Bu anlamda birinci, ikinci ve üçüncü zümre miras bırakanın mirasçısıdır. Dördüncü ve beşinci zümreler mirasçı olmazlar.

Miras paylaşımı için dava, mirasla ortaya çıkan ortaklığın oluşmasından sona ermesine kadar her aşamada açılabilir.

 

MİRAS NASIL PAYLAŞTIRILR?

Miras paylaşım oranları kanuni mirasçılar arasında yasada belirtilen oranlarda ölen kişinin sağ kalan eşinin varlığına göre değişim göstermektedir. Yine sağ kalan eşin miras payı da hangi zümre ile mirasçı olduğuna göre farklılık gösterecektir. Mirasın paylaşımda belirlenecek oranlar, örneğin miras sahibinin eşi sağ ise mirasın 4’te 1’ine yasal olarak sahip olur. Mirasın geriye kalan kısmı ise miras sahibinin altsoyuna eşit olarak paylaştırılır. Miras sahibi ölmeden önce eşinden boşandıysa eşe miras kalmaz ve tüm miras altsoy içinde eşit olarak paylaştırılır. Nikâhı bulunan eş, miras sahibinin anne ve babası ile ortak mirasçıysa mirasın yarısına sahip olur. Geriye kalan yarısı ise anne ve babaya eşit şekilde, hayatta değillerse onların altsoylarına eşit şekilde taksim edilir..

 

MİRAS DAVALARINA HANGİ MAHKEME BAKAR?

 

Miras davasını açmak için murisin en son olarak ikamet ettiği sulh hukuk mahkemesine başvurmak gerekir. Bu tür davalarda görevli mahkemeler, davanın içeriğinde yer alan konuya göre değişiklik göstermektedir. Örneğin, Miras davasının konusu tapu tescil ise, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.

 

MİRASTA SAKLI PAY NEDİR VE KİMLERİ KAPSAR?

 

Saklı pay, mirası bırakan kişinin belirli yakınlarının miras üzerinden sahip oldukları ve muris tarafından mirasçılıktan çıkarma şartları oluşmadıkça bu haktan mahrum bırakılamayacakları hakka denir.

Hukuk sistemimize göre muris mirasçıları sebepsiz yere mirasın tamamından mahrum edemez. İşte mirası bırakanın tereke üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunamayacağı kısım saklı pay olarak adlandırılır. Muris istemese de saklı paylı mirasçı terekeden saklı payı oranında hak sahibi olur. Bu durumun tek istisnası mirasçılıktan çıkarma (mirastan ıskat) müessesesidir. Buna göre mirasçılıktan çıkarma hükümleri uygulanırsa saklı paylı mirasçılar saklı payını alamaz. Başka bir ifadeyle muris mirastan ıskat ettiği mirasçının saklı payı üzerinde istediği gibi tasarrufta bulunabilir ve o mirasça mirastan hiçbir pay vermeyebilir.

 

Medeni Kanunda sınırlı olarak sayılan saklı paylı mirasçılar şunlardır:

  • Miras bırakanın altsoyu (Çocukları, evlatlıkları, torunları ve onların çocukları),
  • Miras bırakanın anne-babası,
  • Miras bırakanın eşi.

Yasal miras payları Türk Medeni Kanunu’nun 499.maddesinde sayılmıştır.

 

MİRASTAN MAL KAÇIRMA DURUMRUDA NELER YAPILIR?

Mirastan mal kaçırma , murislerin kendi tasarrufları ile sözde bir sözleşme veya hukuki bir işlem ile mirasçılarından mallarını kaçırmak ve  onları miras hakkından mahrum etmek istemeleridir. Buna hukuk dilinde muris muvazaası denir. Maalesef bu tür vakalara çok sık rast gelinmektedir. Mirastan mal kaçırmak isteyen kişi vefatı sonrasında mirasa söz konusu mallarını bir başka kişiye satış yoluyla devrederek evladına vefatı sonrasında diğer saklı pay mirasçıları tarafından tenkis davası açılarak paylarını alamasınlar diye satmış gibi göstermesi sayılabilir. Yapılan işlem satış iken kendi aralarında bu satış işlemi geçersizdir. Çünkü amaç, mirasçıları aldatarak mirastan mal kaçırmaktır.

 

VASİYETNAMEYE GÖRE MİRAS NASIL PAYLAŞTIRILIR?

Vasiyetnameye göre miras paylaşımı, mirasbırakanın ölmeden önce belirlediği istekleri doğrultusunda yapılır. Muris arzu ettiği kişiyi vasiyetname ile mirasçı olarak atayabilir. İradı mirasçı; Vasiyetname ile miras paylaşımı yapmak üzere atanan mirasçılara denir. Miras hukukuna göre iki çeşit mirasçı vardır. İlki yasal mirasçılar diğeri de atanmış mirasçılardır. Yani, murisin serbest iradesiyle vasiyetname vb ölüme bağlı tasarruflarla belirlediği mirasçılardır. Yasal mirasçıların belirlenmesinde zümre sistemine uygulanır. Buna göre birinci zümre; sağ kalan eş ve murisin alt soyu(çocukları ve çocukların ölmüş olması halinde varsa torunları). İkinci zümre Murisin alt soyu yoksa sağ kalan eş ve murisin anne babası ölmüş olmaları halinde onların altsoylarıdır. Üçüncü zümre ise altsoyu, ana babası ve onların altsoyu olmaması halinde büyükanne ve büyükbaba vefat etmiş olası halinde onların altsoylarıdır. Hiç mirasçısı olmayanın mirası devlete kalmaktadır.

 

MİRASÇILIKTAN ÇIKARMA NEDİR?

 

Mirastan çıkarma, miras bırakanın yapacağı bir vasiyetname ile saklı paylı mirasçısını mirasından mahrum etmesidir. Bu şekilde normal şartlarda saklı payları olan  mirastan pay alacak olan mirasçılar, paylarından mahrum kalmaktadırlar. Saklı pay; miras bırakanın mirası üzerinde ölüme bağlı tasarruf hakkını kısıtlayan ve mirasçılara her durumda belli oranlarda mirastan pay almalarını sağlayan kavramdır. Mirastan çıkarmanın yalnızca saklı paylı mirasçılar üzerinde bir etkisi vardır. Saklı payı bulunmayan bir mirasçının mirastan men edilmesine gerek yoktur. Çünkü miras bırakan saklı payı olmayan mirasçıların miras payı hakkında dilediği şekilde hareket edebilir, isterse miras payını başkasına bağışlayabilir ya da başka bir kişiyi mirasçısı olarak da gösterebilir.

Mirastan ıskat(çıkarma) medeni kanunumuza göre iki türlüdür. Bunlardan ilki cezai ıskattır. Cezai ıskatta ya mirasçı, mirasbırakana karşı ağır bir suç işlemiştir ya da aile hukukundan doğan görevlerini önemli bir şekilde ihlal etmesidir. İkinci tür olan ıskat ise ,iyi niyetle yapılan ıskattır. Burada vasiyeti yapan kişi, ıskat ettiği altsoyunun çocuklarını korumak amacıyla mirasçılıktan çıkarma yapmaktadır.

Mirasçılıktan çıkarmanın şartlarının oluşabilmesi için şu unsurların oluşması gerekir. Bunlar, cezai ve koruyucu nitelikte olmak üzere iki gruba ayrılır.

Cezai olarak;

  • Saklı paya sahip tarafın mirasçılıktan çıkarılabilmesi için, mirasçının, miras bırakan ya da yakınlarına karşı ağır bir suç işlemiş olması gerekmektedir. ‘’Ağır suç’’ kavramı hakimin takdir yetkisi alanına girer. Aile bağlarını koparıcı nitelikte bir suç meydana gelmiş olmalıdır.
  • Saklı paylı mirasçının, miras bırakana ya da ailesine karşı, aile hukukundan doğan yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması. Mirasçı eğer ki ailesine karşı sadakat, bakım, gözetim ve yardım gibi hususlardaki görevlerini yerine getirmemiş ise bu durum ortaya çıkar. Ayrıca kötü bir hayat sürmesi, kötü alışkanlıklara sahip olması da bu yükümlülüklerini yerine getirmede aksatmaya yol açarsa bu da mirasçılıktan çıkarma sebebidir.

Yukarıda bahsedilen koşullar cezai nitelikteki koşullardır. Bir de mirasçıyı koruyucu nitelikte, mirasçılıktan çıkarma söz konusudur.

Bu da;

  • Borç ödemeden aciz olma sebebiyle mirasçılıktan çıkarma, miras bırakan burada mirasçıyı korumakta, ölümden sonra borçlardan sorumlu tutulmamasını sağlamayı amaçlamaktadır.

Şartları;

  1. Mirasçı borç ödemede aciz olmalıdır.
  2. Mirastan çıkarılan mirasçının altsoyu olması gerekir.
  3. Koruyucu çıkarma altsoyun doğmuş ya da doğacak çocukları lehine yapılmalıdır.
  4. Koruyucu çıkarma vasiyet ya da miras sözleşmesiyle yapılmalıdır.

 

REDDİ MİRAS NEDİR?

Mirasın reddi veya reddi miras kavramı,  kanuni veya atanmış mirasçının ölümünden sonra kendilerine geçmiş olan mirası kabul etmemesidir. Yasal veya atanmış mirasçının gerçekleştirdiği mirasın reddi işlemiyle, mirasçılık hakkından vazgeçilmiş olunur.  Mirasın reddi hakkına sahip olanlar, kanuni ve atanmış mirasçılardır. Atanmış mirasçı, miras sözleşmesi ile mirasçı atanmış olsa bile, mirası reddedebilir. Buna karşılık, lehine belirli mal vasiyet olunan kişi mal vasiyetini reddetmesine ihtiyaç yoktur, süresi içinde bunu talep etmemekle mal vasiyetinin ifasını talep hakkı düşer.

Medeni Kanun ve Miras Hukuku’na göre mirasçının ret tasarrufu iki halde mümkündür:

  • Gerçek Ret
  • Hükmi Ret

Bir Yorum Gönder